8 Kasım 2017 Çarşamba

Sabah Yürüyüşü İyi Gelir



Kalktığında aklında bir sabah yürüyüşü yapmak yoktur, erken kalkıp bilgisayarda biraz çalıştıktan sonra, birdenbire canın istemiştir, iyiki de istemiştir, böylece o kirli krem rengi köpeği görürsün, önce bir kenarda oturmuş etrafa baktığını, az sonra, hoplaya zıplaya, az ileriden duyulan köpek seslerine doğru koştuğunu. Azıcık bir zaman önce şurada, ne kadar ciddi duruyordu halbuki, şimdi birkaç adım ötede ilgisini çeken şahane bir şey görmüş bir çocuk gibi koşuyor.

Sabah yürüyüşü iyi gelir, damarlarında akan kanını hissedersin, bacaklarındaki kuvveti, bu kadar çok sigara içmesen daha iyi olacağını, aylardan Kasım'sa, kışın yaklaştığını. Hava biraz serindir, ama hakkaten biraz, üşümeden yürürsün, biraz da yürüyor olmak ısıtmıştır bedenini, iyi ki çıkmışım dersin içinden, açık havada şu kadarcık bir hareket ne kadar iyi geliyor insana.


Etrafında 10 tur dönmeyi planladığın havuzun çevresindeki (20 dakika kadar sürüyor) 3. veya 5. veya başka bir turunu atarken bir delikanlı görürsün. "Önce biz ölelim, bunlar yaşasın" diye düşünürsün. Karanlık bir düşünce veya yaşamaya karşı bir isteksizlik olarak değil, hatta tam tersine kendini gayet iyi hissetmektesindir. Sen 52 yıl yaşamışsındır, neredeyse 53. yılını bitireceksin, onun doğmasının üstünden daha 16 - 17 yıl bir şey geçmiş, aranızda dünyanın tadına, iyisiyle kötüsüyle, daha çok bakmış olan sensin, o da baksın istersin. Öyle bir şey.


Havuzun bir köşesinde bir adam görürsün, taş çatlasa 2 - 3 dakika sonra tekrar oradan geçtiğinde artık orada yoktur. "Hayat da böyle bir şey" diye geçer içinden. Bir bu köşedeyiz, bu caddede, bu meydanda, bu havuzun kıyısında; bir yokuz. Dünyaya geliyor, bir şeyler yapıyor, bir yerlerde var oluyor, sonra kayboluyoruz.

Havuzdan çıkan elektrik düzeneklerinin üstüne kuşlar konar, bir de 2 tarafındaki kaldırımlardan caddeye bakanına, geniş olanına konup konup kalkarlar, sürü sürü böyle, onlarca. Kuşlar (The Birds) gelir aklına, bir Alfred Hitchcock filmi, şimdi bunlar da bana saldırırsa diye düşünürsün, ya üstüme üstüme pike yaparlarsa, öyle bir niyetleri var gibi görünmüyor ama çok da rahatlar, meydan onların sanki, belli mi olur? Bir de, şu filmi bulup bir kere daha seyretsem diye düşünürsün.

Neyseki ölümün kuşların elinden olmayacaktır, en azından o gün değil, 10 tur da bitmiştir zaten, son derecede sağ ve gayet keyifli bir haldesindir, çarşıya doğru yürürsün, çıkmışken, evde yumurta yok, alayım bari.

Sabah yürüyüşü iyi gelir, kesinlikle, beynin berraklaşır, yürüyüş yapmanın faydaları hakkında bir liste yapacak olsan kesinlikle ekleyeceğin bir maddedir bu, aklı fikri aydınlanır insan, bir şeye çözüm bulacak veya yeni bir fikir üretecek yer açılır, iyi olur, güzel olur.

Daha sık yapmak lazım bunu, her fırsatta. Sabah olmuyorsa akşam, ama yürümek lazım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder